Konuya geniş bir açıdan yaklaşalım. DHY Rehberi ürünümüzde usullü istifa ve usulsüz istifayı anlatan iki adet detaylı yazımız mevcut.
Her iki yazının içeriği de istifanın bir yasal hak oluşundan ve bunun alt yapısını sağlayan yasal maddelerden bahsederek başlıyor. Eklemeleri yapalım.
657 sayılı devlet memurları kanunun 20. maddesi memuriyetten istifa edebilmeyi ifade etmektedir. İlgili kanun maddesi şu şekildedir:
Çekilme:
Madde 20 – Devlet memurları, bu kanunda belirtilen esaslara göre memurluktan çekilebilirler.
Yukarıdaki kanun maddesi sadece memurluktan çekilebilmenin yasal açıdan mümkün olduğunu ifade etmektedir. Kanundaki belirtilen esas maddeler ise 657 sayılı devlet memurları kanunun 94.maddesinde yer almaktadır.
657 sayılı devlet memurları kanunun 94.maddesi şu şekildedir:
Madde 94–
Devlet memuru bağlı olduğu kuruma yazılı olarak müracaat etmek suretiyle memurluktan çekilme isteğinde bulunabilir. (Ek hüküm: 31/7/1970 – 1327/75 md.) Mezuniyetsiz veya kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi halinde, yazılı müracaat şartı aranmaksızın, çekilme isteğinde bulunulmuş sayılır. Çekilmek isteyen memur yerine atanan kimsenin gelmesine veya çekilme isteğinin kabulüne kadar görevine devam eder. Yerine atanan kimse bir aya kadar gelmediği veya yerine bir vekil atanmadığı takdirde, üstüne haber vererek görevini bırakabilir. Olağanüstü mazeretle çekilenler, üstüne haber vermek şartıyla bir ay kaydına tabi değildirler.
Yukarıdaki kanun maddesi ışığında şu çıkarımlarda bulunabiliriz:
- 657 sayılı kanuna tabii hekimler, kurumlarına yazılı müracaatta bulunarak istifa edebilirler.
- İstifa eğer usulüne uygun ise, yerinize biri gelene kadar veya çekilme isteğiniz kabul edilene kadar görevinize devam etmelisiniz.
- Yerinize biri gelene kadar veya dilekçeniz kabul edilene kadar olabilecek üst süre 1 aydır, 1 ayı aşan durumlarda üstünüze haber vererek görevinizi bırakabilirsiniz. Bu koşulda dahi usulüne uygun istifa şeklidir.
- İstifa dilekçesini verdikten sonra yerinize biri gelene kadar veya dilekçeniz kabul edilerek ayrılışınıza izin verilene kadar görevde durmanız gerekir, bu şartı sağlamazsanız usulüne uygun olmadan istifa etmiş olacaksınız.
Buraya kadar olan kısım yasal olarak bilmeniz gereken durumları karşılamaktadır. Şimdi usullü ve usulsüz istifa yollarına bakalım.
Şayet usullü olarak istifa ederseniz:
- Dilekçe kabul süresi içerisinde olacağınız için görevlendirmeye gitmeniz gerekir. Çalışırken görevlendirmeye gitmemek idari soruşturma geçirmenize neden olacaktır, bu nedenle görevlendirmeye gitmelisiniz.
- Usullü istifanız işleme alınacaktır. Yasa metninde geçen “**Çekilmek isteyen memur yerine atanan kimsenin gelmesine veya çekilme isteğinin kabulüne kadar görevine devam eder. Yerine atanan kimse bir aya kadar gelmediği veya yerine bir vekil atanmadığı takdirde, üstüne haber vererek görevini bırakabilir.**” maddesi gereğince istifa işleminiz yapılmalıdır. Ancak burada görevlendirmedeki hekimin geri dönüşü, olası şartlar ve riskler beyan edilerek görevlendirmede istifanız ile ayrılışınız geciktirilerek görevlendirmenizin bitişine bırakılabilir. Ne yazık ki bu kısmın bir garantisi yok.
Şayet usulsüz olarak istifa ederseniz:
- Hemen bugün usulsüz istifa dilekçesi vererek görevden ayrılışınızı beyan edebilir ve ayrılabilirsiniz. Aynı şekilde görevlendirmeye gitmeyeceğiniz için idari kurumlar kendi alternatif seçeneklerini üretmelidir.
Bugünkü tarih itibariyle usulsüz istifa üzerinden hesaplama yaparsak, 1 yıllık memuriyete geri dönememe cezası gelişecek. TUS günü itibariyle cezanın bitmesine 3 aydan az kalmalıdır. Gelecek yıl şubat-mart aralığında sınavın olacağını varsayarak sınav günü itibariyle cezanızın 9 aylık kısmı bitmiş olacaktır.
Cevap tarihimiz ile hesaplayınca usulsüz istifa ederseniz 2025/1 TUS’unda EAH veya SBA kadrolarına yerleşebilirsiniz.